3 Ekim 2017 Salı

NEREDEYSE KAPTAN

Uğur Meleke’nin Milli Takım kaptanlığı için Cenk Tosun’u önerdiği yazısını yine bir hafta sonu sabah kahvaltısı sırasında bizimkilere okudum. Yazı, Beşiktaş’ın golcüsünün kariyer çizgisine ve gelişimine odaklanıyordu ve, tahmin edilebileceği gibi, asla sadece futbolla ilgili değildi!


Kabul etmek gerekir ki bugün popüler dünyada çocuklarımıza, gençlerimize model olarak gösterebileceğimiz çok fazla figür yok. Ekranlar bunun tam aksi örneklerle dolu. Uğur Meleke işte bunu yapıyor Cenk için, onu gençlere ve belki de tüm profesyonellere örnek  gösteriyor.

“… Ne kadar oynarsan o kadar yüreğini bırakıyorsun sahaya. Bir önceki maçta iki gol atıp, sonraki hafta kulübede oturuyorsun ama küsmek yok, ısınmaya çıkmamak yok, imalı demeçler yok. Sadece işine odaklanan bir genç adam.”

Aras aslında bir Querasma’cı; onun çalımlarını, topun başındaki duruşunu ve gol sevincini olduğu kadar öfkesini de taklit ediyor. Birçok taraftar  -özellikle bu yaş grubu- için Portekizli yıldız bir idol, bunu kabul diyorum. Ama ben Ricardo Querasma’yı takımda en sevdiğim futbolcular arasında sayamıyorum. Portekizlinin bencilliği, bazen oyundan alınırken yaptığı hareketler, gereksiz agresifliği (oyun içinde saklayamadığı kindar bir sertlik duygusu var) doğrusu takım için büyük sıkıntılar yaratıyor. Bu dünya yıldızının son vuruşlarının (genelde) bir felaket oluşu affedilebilir ama bu saydığım özellikleri çok rahatsız edici. Sanırım Beşiktaşlı taraftarlar ve teknik kadro (ve dahi kimi zaman maçın hakemi bile!) ona “Yıldızdır, ne yapsa yeridir” anlayışıyla bakıyor.  

Cenk’i ben de futbola yeniden döndüğüm zamandan beri dikkatle takip ediyorum, Gomez’li sezonda çıkardığı iş gerçekten hayranlık uyandırıcıydı, sadece o sezon yaptıkları bile onun değerli bir futbolcu olduğunu gösterdi (efsane ya da büyük olmaya daha var). Uğur Meleke, Cenk’in yabancı sayısından şikayet etmektense takıma gelenlerle rekabet ettiğini ve kendini sürekli geliştirdiğini söylüyor. Porto maçından sonra verdiği röportajda “Kendimi sürekli analiz ediyorum,” diyordu Cenk Tosun. Yine kabul etmek gerekir ki bu öyle herkeste görülen bir meziyet değil. Bence de Aras’ın ve diğer gençlerin bu örnekten alacağı çok sayıda ders olmalı.


Kaptanlık için Cenk’i önerirkenDelikanlılık, adamlık gibi içi boş laflar edenlerin yerine, “Yazın Amerika’da özel hocayla çalıştım” diyenler yapsın bu işi” diyor Meleke. Yazıda sevdiğim bir bölüm de burası oldu!

                    KİTAPLAR ÇEVRELER Bir Gazetecinin Edebiyat Adamı Olarak Portresi I. Metin Münir’in Zavallı Kalbimi Rahatlat adlı...